Hadi hep beraber bakalım ama önce deniz atları nedir?
Denizatları Syngnathidae familyasından Hippocampus cinsine ait olan balıklardır. Dünyada ılıman ve tropik sularda yaşarlar. 12 milimetreden 35 santimetreye kadar değişen boyutları vardır.
Denizatlarının özellikle yunan mitolojisinde yerleri büyüktür. Hippocampus olan adlarını denizlerin tanrısı olan Poseidon’un arabasını çeken Hippkampoi’den alırlar. (Hippos=at, kampos=deniz canavarı) Beynimizdeki hipokampüs bölgesi de adını denizatına benzediği için bu şekilde almıştır.

Gelelim neden diğer balıklardan bu kadar farklı olduklarına, öncelikle bir farklarını saymak gerekir. Denizatlarının kuyruğu ve pelvik yüzgeci yoktur ve bundan dolayı çok yavaş ve dik şekilde yüzerler. Kemiksi plakalar tüm vücudunu kaplar, tüp şeklindeki ağızlarında düş yoktur ve doğada erkeği doğum yapan tek canlılardır. Vücutları renk değiştirebilir bu sayede kamuflaj sağlarlar. Peki neden?
2016 Nature dergisinde yayınlanan bir makaleye göre denizatlarının genomunda diş minesini sentezleyecek gen bulunmuyor, bundan dolayı da dişleri yok. Ayrıca genlerinde olmayan bir şey daha var o da arka bacak oluşumunu sağlayan genler evet bu canlıların arka bacakları yani kuyrukları bu yüzden yok. Aslında bu nedenlerden dolayı diğer balıklardan farklılar.

Günümüzde çevre kirliliğinden nasibini almış canlılar arasında bu narin denizatları, ayrıca hediyelik dükkanlarında kurutulmuş ölülerini bulabilirsiniz. Gün geçtikçe türleri yok olan ve soyları tükenen bu evrim harikası canlıları korumak bizim görevimiz. Lütfen kurutulmuş denizatlarını ve ayrıca denizyıldızlarını satın almayın, çünkü satın aldıkça çok daha fazlası yok olacak.
Kaynak: Lin et al. The seahorse genome and the evolution of its specialized morphology. Nature, 2016; 540 (7633): 395 DOI: 10.1038/nature20595