Şu anda dünyamızı meşgul eden COVID-19 virüsünün yaşantımızdaki etkisine benzer bir şekilde; arıların son dönemde sıkça karşılaştığı-her ne kadar ‘virüs’ olarak adlandırılmasada- bir sporun, yaşamlarını ne denli zorlaştırdığını, bir de onların penceresinden bakarak yorumlayalım.

İlk bölümün girişini öncelikle nosemosis‘i tanımlayarak başlamak istiyorum. Nosemosis, Türkiye ve Dünya üzerinde arı kayıplarına neden olan en yaygın ergin bal arısı, Apis mellifera L, hastalıklarından birisidir.[1]
Bunun dışında direkt olarak böceklerin yaşamsal fonksiyonlarına etki ederken; indirekt olarak böcek popülasyonlarının dinamiğine, sahip oldukları özgünlüklerinden ötürü mevcut olan yaygın ve yüksek enfeksiyonlar sebebiyle,zorunlu iç parazit olan mikrosporidyaların bu skalaya olan etkisi azımsanmayacak derece de büyüktür.[2]

Sağlıklı bir bal arısı. (*) (Erişim 30.03.2020)

Hastalık,ilk olarak larvalar üzerindeki kara noktalar şeklindeki siluetlerin görünürlüğü ile göze çarpmış ve “pebrin hastalığı” olarak isimlendirilerek kayıtlara geçirilmiştir. İpek böceğini ve üretimini etkileyen en önemli hastalıklardan biri olan pebrinin, ülkemizde görülme tarihi oldukça eskiye dayanır.[3,4]

N. cerenea ve N. apis’e ait elektron mikroskop görüntüleri. (*) (Erişim 31.03.2020)

Nosema sporlarının yerleştiği konak, hemolenf besin dengesi açısından belirli bir süre sonrasında tehlikeye girecek ve bazı bozulmalara yol açacaktır. N. ceranae’nin bal arılarında oluşturduğu enerji stresi N. apis’e kıyasla çok daha fazladır. Bu parazitin N. apis’ten çok daha hızlı gelişerek aynı sürede daha fazla sayıda hücreyi enfekte etmesiyle her bir hücre içerisinde daha fazla sayıda spor oluşması, parazitin doku özgünlüğünün az olması yani bağırsak dışındaki tüm dokularda bulunması, enfekte bal arılarının hızla ölmesine neden olmaktadır. [5]

Sağlıklı bal arısı ve enfekte olmuş bal arısındaki zamana bağlı değişikliklerin yol açtığı etkiler. (1)

Soldaki görselde erken ve geç aşama olmak üzere bir enfekte olmuş bal arısı ile sağlıklı bir bal arısı arasındaki farkları görmekteyiz. Spor yükünün enfekte olmuş bal arısında erken aşamadan başlayıp geç aşamaya doğru arttığı gözlemlenmiştir. Spor yükünün değişimine bağlı olarak sporun arıya olan etkisi,birden fazla etkiyi azımsanmayacak derecede tetiklediğini de bu yolla görmekteyiz. Burada görüldüğü üzere besin dengesindeki değişim, referans alınan canlıda yalnızca fiziksel sorunlara yol açmayacak; belirli bir süreden sonra psikolojik etkiler de kendilerini göstermeye başlayacaktır. Elbette arı gibi sosyal bir hiyerarşiye sahip bir türün psikolojik etmenlerin doğrultusunda yalnızca kendilerini değil, bütün bir koloniyi de etkileyeceğini de unutmamamız gerek. Yazımın ikinci bölümünde değineceğim Koloni Çöküş Bozukluğu (CCD), bu etmenlerin ne denli sosyal hiyerarşiye zarar verdiğini ve bütün bir koloninin tehlike çanlarını çaldığını anlatacağım.

Hastalık yapıcı bu tür,fazlaca yıkıcı kayıpların gözlendiği bal arısı kolonilerinde ortaya çıkan fenomenlerde patojenlerin etkisi merkezi bir rol oynamaktadır (Martín-Hernández ve ark., 2007; Blanchard ve ark., 2008;Higes ve ark., 2008; Van Ooij, 2008). Her ne kadar bulgular endişe verici seviyede olmasına rağmen bal arılarının sahip olduğu geniş coğrafya adaptasyonları, bu etkinin karşısında durmalarına sebebiyet vermiştir.

İlkbaharda kolonilerdeki polen talebinin, nosema bulaştırılmış arıların sahip olduğu yaşam uzunluğuna, hijyenik davranışı ve beslenme şekilleri üstüne etkileri araştırılmıştır. Arazi koşullarında, polen desteği yapılmış nosema bulaştırılmış arıların ömründe bir azalma olduğu gözlemlenmiştir. Öncesinde yapılan kafes çalışmalarında polen desteği yapılıp, enfekte arıların ömürlerinde uzama olduğu gözlemlenmiştir. Bu tutarsızlığın işçi arıların faaliyet bölgeleriyle ilgili olduğu düşünülüp, işçi arılarının bulunduğu alan değiştirilmiştir. Bunun üzerine; işçiler yetişkin oldukları zaman gözlem kovanına aktarılmıştır ve polenle beslenen arıların yaşam uzunluğunun arttığı ve nosema sporunun etkisinin kalmadığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, polen desteği alan bal arılarının daha aktif olduğu gözlemlenmiştir.[9]

İkinci bölümde, nosema sporunu epidemiyolojik olarak incelerken aynı zamanda klinik belirtilerine, hastalığın Dünya’daki ve Türkiye’deki yayılışına, patojenitesine, etiyolojik olarak bulunduğu konuma, serolojik tanısına ve elektron mikroskop tanısını inceleyeceğiz.

Neden mücadele etmek zorundasın? Yahut ölüm tehlikesi ile karşılaştığında neden tüm enerjini harcayarak kaçmak zorundasın? Doğa tuhaftır ama onu kendi haline bırakmalısın; unutma ki doğa olağanüstü stratejilere sahip bir sistem!

Kaynakça:

[1] Martin-Hernandez R, Meana A, Prieto L, Salvador AM, Garrido-Bailon E, Higes M. Outcome of colonization of Apis mellifera by Nosema ceranae. Appl Environ Microbiol, 73(20): 6331-6338, 2007.
[2] C. Nielsen, A. E. Hajek, “Control of Invasive Soybean Aphid, Aphis glycines (Hemiptera: Aphididae)” , Populations by Existing Natural Enemies in New York State, with Emphasis on Entomopathogenic Fungi, Environmental Entomology, Volume 34, Issue 5, 1 October 2005, Pages 1036–1047,
[3] Seven A, (1964), Dutçuluk ve İpekböcekçiliği, Hakimiyet Matbaası, Bursa, 130-132
[4] Aydın, L., Çakmak, Đ., Çakmak, S.S. 2007. Varroa destructor ile doğal olarak bulasık balarısı kolonilerinde Ecostop (Thymol+Menthol) ve Perizin (Coumaphos)’in Etkisi. Uludag Bee Journal, 7 (2), 59-62.
[5] Keeling PJ, Fast NM, 2002. Microsporidian: Biology and Evolution of Highly Reduced Intracellular Parasites. Ann Rev Microbiol, 56: 93-116.
[6] Higes ve ark.,How natural infection by Nosema ceranae causes honeybee colony collapse, Environmental Microbiology, 1-11 ;2008
[7] Blanchard, R., Lykins, A. D., Wherrett, D., Kuban, M. E., Cantor, J. M., Blak, T., et al. (2008). Pedophilia, hebephilia, and the DSM-V. Archives of Sexual Behavior.
[8]Van Ooij ve ark. ,The malaria secretome: from algorithms to essential function in blood stage infection, PLoS Pathog. 2008 Jun 13;4(6):e1000084
[9] Mattila HR, Otis G (2006). Effects of Pollen Availability and Nosema Infection During the Spring on Division of Labor and Survival of Worker Honey Bees (Hymenoptera: Apidae). Environmental Entomology, 35(3): 708–717

Görsel Kaynakça:

[1] International Journal for Parasitology, volume 48, Issue 6, May 2018, P. 433-444. doi:10.1016, j.ijpara, 2017.11.004. (*) (Erişim: 02.04.2020)

Yazı Sahibi

Berke Birinci

Selam ben Berke! Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Boş zamanlarımı Çin mitolojisine ait eserleri çevirmek, anime izlemek, telli ve yaylı enstrümanları çalarak geçirmeyi severim.